OMURGA HASTALIKLARI MERKEZİ

İnsanoğlu omurgalılar sınıfından bir canlıdır. Omurga, vücudun orta direğidir. Belirli bir vücut şekline sahip oluşumuz ve bu şekli değişik hareket ve pozisyonlar sırasında koruyabilmemiz omurgamız sayesindedir. Omurganın yapı ve işlevini bozan tüm kalıtsal ve edinsel sorunlar, bir yandan vücudumuzun şeklini değiştirirken, eş zamanlı olarak hareket yeteneğimizi de kısıtlar. Omurilik ise, beynin emirlerini ilgili yerlere ileterek işlemin yerine getirilmesine aracı olur. Yani merkezi bir bilgisayarın (veya güç kaynağının) çevreyle iletişimini sağlayan bir veri iletim kablosu gibi çalışır. Bu iletim hattındaki her türlü kesinti, çevrenin merkezden merkezin çevreden habersiz kalmasına, dolayısıyla hastanın değişik şekillerde iş göremez hale gelmesine neden olacaktır.

Bu özellikleriyle omurilik paha biçilemez bir mücevher kadar kıymetli ve korunmaya muhtaçtır. Omurga, yapısal işlevleri yanında bu kıymetli hazineyi koruyan, kollayan bir mücevher kutusu işlevi de görür.

Bu muhafazanın herhangi bir şeklide zarar görmesi, kırılması, incinmesi sadece kemik yapıyı değil aynı zamanda sinir işlevlerini de sekteye uğratan ciddi bir sağlık sorununa neden olur.

Omurga ve Omurilik Hastalıkları Tanı ve Tedavi Merkezi niçin kuruldu?

Omurga ile ilgili sorunu olan hemen her yaştan hastaya hizmet sunacak, bu hastaların tanıdan tedaviye tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında karşılayabilecek, modern tıbbın tüm olanaklarını en üst düzeyde omurga hastaları için uygulayacak bir merkez oluşturmak amacıyla kuruldu.

Omurga cerrahisi konusunda uzmanlaşmış deneyimli iki ortopedi ve travmatoloji uzmanı ve beyin omurilik sinir cerrahisi uzmanı, omurga cerrahisi konusunda deneyimli Anestezi uzmanı ve bu konuda eğitilmiş deneyimli tıbbi yardımcılarından oluşan Omurga Hastalıkları Merkezimizde omurga hastalarının sorunlarını başarıyla tedavi edilmektedir. Merkezimiz bu yönüyle de alanında ilk olma özelliği de taşımaktadır.

Omurga niçin ve nasıl hastalanır? 

Bazı çocuklar eğri bir omurgayla doğarlar. Bu eğrilikler yanlara doğru olursa skolyoz, öne doğru olursa kifoz olarak isimlendirilir. Konjenital kifoz veya skolyozu çocuklar için bu durum sırt görünümünü bozan estetik bir sorun olma yanında, çocuk büyüdükçe akciğerlerin, iç organların yapı ve işlevlerini de etkileyerek önemli gelişim gerilikleriyle sonlanabilir.

Bazı çocuklar, doğumda kemik yapı olarak normal bir omurgaya sahiptirler. Ancak omurgayı çevreleyen kaslarda, veya bu kasları uyaran sinirlerde bir sorun vardır ve çocuk zaman içinde eğrilerek (paralitik skolyoz) dik duramaz hale gelir. Bazı çocuklar, o güne kadar hiçbir sağlık sorunu yaşamadıkları halde aile birden bire sırtlarındaki eğriliği fark eder (idiyopatik skolyoz) ve telaşla sorunu anlamaya çözüm bulmaya çalışırlar. Kemik normaldir, kas normaldir, sinir normaldir, ancak omurga çevresinde normal olmayan bir şeyler vardır. Çocukluk döneminin herhangi bir yaşında ortaya çıkabilir. 3 yaştan önce görülene infantil skolyoz, 3-10 yaş arasında görülene juvenil skolyoz, 10 yaş üzerinde görülene adölesan skolyoz denir.

Her gün ağır yüklerle boğuşmak zorunda kalan genç ve aktif bireylerin, bellerindeki boyunlarındaki disklerin yırtılarak disk içeriğinin fıtıklaşması sonrası oluşan omurilik ve sinir kökü basısı, modern çağın en sık görülen hastalıkları arasındadır.

Yelpazenin öte ucunda yaşlılar var. Omurga, yaştan ve yaşlılıktan en çok etkilenen organların başında gelir. Yılların yükünü sırtlarında biriktiren yaşlıların, omurgaları aşınır, yıpranır, kireçlenir, kemik erimesine bağlı çöker, omurilik kanalı daralır. Sırtları eğilir, hareketleri kısıtlanır, güç kaybı olur, ağrıları nedeniyle pek çok şeyden vazgeçmek zorunda kalırlar.

Yukarda belirtilen hastalıklar dışında, her gün, trafik kazaları veya yüksekten düşme nedeniyle onlarca insanın omurgasında küçük -büyük kırıklar oluşur, omurilik yaralanma oluşabilir ve tedavi ihtiyacı doğar. Ayrıca omurgamız, vücuttaki tümörlerin en sık yayıldığı, en çok metastaz yaptığı bölgelerin başında gelir. Herhangi bir organında tümör olan bir bireyin omurgasında da tümör olma olasılığı çok yüksektir.

Omurga cerrahisi nedir?

Yukardaki sorunlardan, cerrahi dışı yöntemlerle üstesinden gelinemeyen durumlarda cerrahi müdahaleler gündeme gelir. Tıbbın hemen her alanında olduğu gibi, omurga cerrahisinde de son yıllarda baş döndürücü gelişmeler yaşanmış ve yaşanmaktadır. Kısa bir süre öncesine kadar hayal bile edilemeyen bazı girişimler bugün kolaylıkla yapılabilir olmuştur.

Geçmişte kader olarak kabul edilen bazı ciddi sorunlar artık tedavi edilebilir hastalıklar arasındadır. Çok küçük çocuklara da çok yaşlı kişilere de cerrahi olarak yardım etmek mümkündür. Eğri sırtları düzeltmek, baskı altındaki sinirleri rahatlatmak, ağrıya neden olan bası ve yapışıklıkları gidermek, kırık omurları onarmak sık uygulanan cerrahi işlemler arasında yer almaktadır.

Omurga cerrahisi ekibi, minimal invazif yöntemle mikrocerrahi uygulaması,  açık ameliyatlar sırasında görüntüleme desteği ve omurilik monitorizasyonu uygulaması ile cerrahi risk azaltılarak yüksek risk taşıyan  operasyonlar gerçekleştirmekte, hastalarımıza omurga ve sinir cerrahisi alanında da titiz ve deneyimli hizmet vermektedir.

Omurga cerrahisi kimler tarafından yapılır?

Omurga cerrahisi, omurga cerrahları tarafından yapılmalıdır. Bugün tüm dünyada omurga cerrahisi başlı başına bir uzmanlık alanı olduğu kabul edilmekte, bu alanda çalışacak cerrahların özel bir eğitim ve donanıma sahip olması gerekmektedir.

Omurga cerrahisi alanında uzmanlaşmak için ortopedi ve travmatoloji uzmanı veya beyin omurilik sinir cerrahisi uzmanı olmak ön şarttır. Ancak yeterli değildir. Bu uzmanlıkların üzerine, omurga cerrahisiyle ilgili özel eğitim almak, yeterli deneyime sahip olmak ve zamanının büyük çoğunluğu bu sorunların tedavisine ayırmak gerekir. 

Omurga sorunları olan hastalarımız; bir yanda kemik eklem patolojisi ve tedavi yöntemlerini kavramış omurga cerrahı ortopedistler, diğer yanda omurilik ve sinir cerrahisinde deneyimli bir beyin cerrahının birlikte sorununuzu halletmesini istiyorsanız, adresiniz ORTOPEDİA Hastenesi olmalıdır.