ORTOPEDIA ZİRVEYE ÇIKTI

Geçtiğimiz yıl 27 Ağustos’ta Büyük Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkan Dr Can Eren’in liderliğindeki Ortopedia Dağcılık Ekibi bu yıl da Ortadoğu ve Avrupa’nın en yüksek dağı olan DEMAVEND Dağının zirvesine çıktı.
Alborz Dağları İran’da ; Kuzey Batıdan Kuzeydoğuya Doğru Uzanır ve Hazar Denizi ile İran Çöllerini Birbirinden Ayırır . Suya Hasret İran Çölleri Bu Yüce Dağlardan Dolayı Hep Ayrılık Yaşar. Bu Sıradağlar Arasında Bir Dağ Var Ki 5671 Metre Yükseklik İle Ortadoğu Ve Avrupanın En Yüksek Dağıdır. İranlılar İçin Kutsal Olan, Çoğu İçin Bir Yükselti Değil Derinliği Olan Bir Dağdır.Demavend.
Zirveye Tırmanış öyküsünü Dr Can EREN’in günlüğünden okuyoruz ;
7 Ağustos akşamı başlayan yolculuğumuz Diyarbakır üzerinden Van, Yüksekova, Esendere’ye ulaştık. İran sınırında dağcı olduğunu söylemek büyük bir saygınlık kazandırıyor ve çantanı bile aramıyorlar '' ma kunheverdı hestım'' yani” biz dağcıyız “ deyince tüm kapılar açılıyor. Urumiye, Tebriz güzergahından 9 Ağustos öğle vaktinde Tahran’a ulaştık. Tahran Pars Terminalinde Ankara’dan bize katılan 3 dağcı ile beraber 11 kişi olduk. Pars Terminalinden Polur Kasabası üzerinden Reyna köyüne ulaştığımızda akşam saat 19:00'u gösteriyordu buradan kiraladığımız ciplere 3200 metredeki ana kampa ulaştık.
9 Ağustos akşam saat 21:00 sularında 3200 ana kamp panayır gibiydi. 4200 den inenler aklimatizasyon için bekleyenler, 3200'e yeni çıkanlar, katırcılar, dağ evi kadrosu, İzmir Zirve Dağcılık, Ankara Ekibi, 9 Eylül grubu ve birçok yabancı uyruklu dağcının yanında Adana Kidos grubu ana kampı renklendiriyordu. Ana kampta 1 adet su deposu yaklaşık 40 kişilik Gussfon-Sera (koyunevi, barınak)yine 25 kişinin gece konaklayabileceği mescit bulunuyordu. Katırcı çadırları ve İran Dağcılık Federasyonu çadırları yine 3200'deydi.
10 Ağustos sabahı çadırları sökerek yavaş yavaş 4200'e doğru hareket ettik. öğleden sonra erken saatlerde 4200 kampına ulaştığımızda, İranlıların doğa ve dağcılığa ne kadar önem verdiğine tanık olduk.Yüzlerce dağcı iniyor çıkıyor,çok yoğun bir trafik vardı.
4200 kampı 20-25 kişilik bir penamgah (barınak) yaklaşık 60-70 çadırlık merdiven sistemi, 2 adet büyük tuvalet ve hemen 50 metre yukarıda yaklaşık 60 kişinin konaklayabileceği çay içebileceği dağ evi bulunuyordu.
11 Ağustos günü aklimatizasyon için 4200'de dans eden bulutların üzerinde geçirdik. Kimi zaman İranlı dağcılarla kahramanlık türküleri söyledik, zirveden dönen dağcılarla sohbete daldık. kimi zaman dağ evinde konaklayan Azeri dağcılarla fotoğraf çektirdik, komşu çadırla zirve öncesi son sıcak yemeklerimizi paylaştık.
12 Ağustos büyük zirve günü tüm arkadaşlar saat 02:00 gibi uyandık. zirve çantası ve sıcak içeceklerimizi hazırladık.içliklerimizin üzerine polar, onun üzerine rüzgarlıklarımızı giydik çift kat eldivenle güneş gözlükleriyle 03:00 sularında tırmanışa geçtik.
Gece yarısı hem yükseklik hem de rüzgardan dolayı eksilere düşen ısı, irtifa yükseldikçe yürüyüşü güçleştiriyordu. 5100 metrede soğuktan donmuş şelaleyi geçerken gün aydınlanmak üzereydi.
5300 metrede Demavend tırmanıcıları için bir fobidir çünkü kayaların arasından gündüz sıcağında daha fazla salınan kükürt, dağcılarda başağrısı ve gözlerde yanma hissi yapmaktadır. Hızlı bir şekilde 5300'ü geçtikten sonra tipi eşliğinde zirve yolculuğuna devam ettik.
Son 200 metrede görüş mesafesi 2 metreye kadar düşmüştü. Zirveye ulaştığımızda sis ve tipiden dolayı sıradağlar, Hazar Denizi, Tahran görünmüyordu. Yolunu kaybederek donmuş ve duvara çakılmış kuzuyu arkamıza alarak Ortopedia Hastanesi bayrağını Ortadoğu ve Avrupa’nın en yüksek noktasında açtık.